Monday, July 18, 2005

 

Bölüm 3 - Hazırlıklar

B1726 sistem sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılması gereken 2 önemli iş vardı:
1) Bilgisayar odasının hazırlanması
2) Sistemde çalışacak programlar

Yeri gelmişken bir hususu hatırlatmakta yarar var. O günlerde bilgisayar satın alınmaz, kiralanırdı. Bu husus tüm markalar için geçerli idi. İster CPU, ister yazıcı, hiç bir ünite satılmaz, ancak kiralanırdı. Ayrıca donanım ile birlikte gelen işletim sistemi, Sort, backup, language compilers,..gibi sistem yazılımları ücretsiz idi. Kaç kullanıcınız olursa olsun, hiç bir sistem yazılımına lisans parası verilmezdi.
Bizim oluşturduğumuz B1726 konfigürasyonunun aylık kirası ise 9,000 küsur U.S.D idi. Buna göre sistemin yıllık kira maliyeti 100,000 U.S.D ın üzerinde idi. Bence fahiş bir kira bedeli idi, 128K lık bir sistem, 128MB disk ve 1976 parası ile senede 100,000$ kira! Ancak bir husus kullanıcı lehine idi: sistemler kiralık olduğundan arıza durumunda tamir parası ödenmezdi.
Satıcı firma 6 ay teslim süresi belirttiği için cihazlar gelmeden kurulacakları mekanın hazır olması gerekiyordu. Eski Otosan (Hasanpaşa Mevkii-Kadıköy) fabrikasında 3 katlı idari binanın giriş katının yarısı bilgi işlem bölümü olarak bana tahsis edildi. Burada müdür, sistem odası, programcılar ve veri hazırlama (kart delgi) operatörleri odaları oluşturulacak idi.
ben de mekanı önce 2'ye böldüm, sistem odası ve ofisler olarak. Ofis alanlarını da 3 e ayırdım: ortada müdür odası, solda kart delgiciler, sağda da programcılar. Tüm ara bölmeler cam olduğundan arkamı döndüğüme sistemi görebilecektim, solda delgiciler, sağda da programcılar oturacaktı.
Acilen sistem odasının hazırlanması gerekecekti. Bugün bu konuya odaklanmış firmalar var, ancak 70 lerin Türkiye'sinde henüz bilgisayar, "elektronik beyin" olarak dahi çok yeni bir kavram, dolayısiyle her şeyi kendimizin yapması gerekiyordu. Bu görev de Bakım md. ne verildi. Onlar da bana geldiler, "siz belirtin, biz yapalım" dediler. Biraz araştırma yaptım, sonuç :
1) Odanın soğutulması gerekecek
2) Kabloların ortada dolaşmaması içi zeminin yükseltilmesi gerekecek
3) Voltaj dalgalanmaları için tedbir alınacak
4) Asma tavan yapılacak

En kolay soğutma işi oldu. 2 adet klima alındı ve sistem odası dış duvarına bitişik alana kuruldu. Bunlar kompresörlü büyük sistemlerdi, 2 adet olmalarının ileride çok faydasını gördük, arıza durumunda tek klima ile çalışabiliyorduk.
O zamanlar UPS olmadığı için enerjideki voltaj dalgalanmalarına karşı tek koruma voltaj regülatörleri idi. Biz de 1 adet voltaj regülatörü aldık, ancak 12 Eylül öncesi büyük elektrik kısıntıları döneminde sistemi kapatmak zorunda kalırdık.
Sistem odasının yerleşimi için şöyle bir düzen düşünmüştüm: bir büyük T nin bacağı konumunda 2 buzdolabı büyüklüğündeki CPU olacaktı, T nin şapkasının bir ucunda masa üzerine teyp ve kart okuyucu, diğer ucunda da satır yazıcı yerleştirilecekti. Bu kullanışlı bir yerleşme düzeni olmuştu, operatör masası sistemin önünde idi, solunda kart okuyucu/teyp, sağında da yazıcı vardı. Bu arada ilave edeyim CRT ekranların gelmesine daha 5 yıl var, sistemle tek iletişim konsol denilen bir teleks benzeri elektrikli daktilo. Komutu yazıp transmit ederdiniz, yazdığınız ve sistem mesajları cihazın kağıt rulosuna basılırdı. Dolayısiyle içeride sürekli bir takırtı sesi duyulurdu. Bir de metrelerce kağıt rulo oluşurdu.
Kablo sorununu zemine kazılan kanallar ile çözdük, T şeklinde kanal kazıldı, CPU ve çevre birimleri arasındaki kablolar bu kanallardan geçti. En ilginç olanı asma tavandı. Şimdiki asma tavan konsepti o zamanlar oluşmadığı için benim asma tavan isteğimi bakım müdürlüğü kendi imalatı bir asma tavan ile yerine getirdi Tavana önce bir ahşap iskelet tutturuldu, daha sonra bu iskelet kümes teli ile kaplandı, en sonunda da kümes teli sıva ile örtüldü. Asma tavan olmuştu ama senelerce o kilolarca sıvanın ne zaman başımıza ineceği korkusunu yaşadım.
Mekan sorunu bu şekilde çözülünce sıra yazılıma geldi. Daha önce ifade ettiğim gibi sistem yazılımı olarak OS, Cobol compiler, Sort ve Backup/Restore programları ücretsiz gelirdi. Bunun dışında hiç bir program yok, tüm uygulamalar kullanıcı tarafından hazırlanacak. Benden başka geleceğin bilgi işlem bölümü çalışanı olmadığından benim acilen Cobol öğrenmem ve uygulama geliştirmem gerekiyordu. Bir Cobol kitabı aldım ve çalışmaya başladım. Önemle belirtmek istediğim bir husus ta o dönemde veri tabanı konseptinin daha ortada olmadığı idi. Tüm uygulamalar sequential file yapısında geliştirilirdi. Sequential file güncellemesi ise Old-Master New-Master konseptine uygun olarak yapılırdı; şöyleki:
Dosya güncelleme programınız güncel dosyayı (Old Master) ve değişiklik dosyasını (Transactions) input açar, bir de output olarak New Master ı açardı. Old Master ve Transactions belirtmiş olduğunuz sıralamada (örneğin stok numarası) tutulurdu. Tüm sequential update programlarındaki akış şu şekilde idi:
Read Old-Master
Move Old-Master-Record to New-Master-Record
Read Transactions
If Old-Master-Key < key =" Transaction-Key"> Transaction-Key then
Move Transaction-Record to New-Master
Write New-Master-Record (yeni kayıt)
Go Read-Transaction

Bu akış belleğimde o kadar yer etmiş ki, seneler sonra aynı akışı hatırlayabiliyorum. Cobol kitabındaki örnek güncelleme programı benzeri, Otosan ın malzeme ana kütüğü ismi de Old Master olarak tanımlanmıştı.
Güncelleme programı sona erdiğinde elinizde 2 dosya olurdu: eski ana kütük (Old-Master) ve güncelleşmiş dosya (New-Master). Bir şekilde program sonunda Old-Master ın silinmesi ve New-Master ın Old-Master olarak isminin değiştirilmesi gerekirdi. Başlarda bunu sistem operatörü yapardı. Daha sonra bu işlem command-language jobları ile otomatikleştirildi. Bunda da acı tecrübelerimiz olmuştu. Başta programı:
Change Old-Master Old-Master-Eski
Change New-Master Old-Master olarak hazırlamıştık. Bu işlem sırası başlarda düzgün çalıştı, ne zamanki bir sebepten sistemde bir önceki işlemden Old-Master-Eski kaldı, bu program çöktü.
Sistem, içeride bir Old-Master-Eski olduğu için Change Old-Master Old-Master-Eski'yi yapamadı, buna bağlı olarak da New-Master Old-Master olamadı. Sonuç olarak da güncellemeler dosyaya işlenmemiş oldu.
Ben okuyarak Cobol öğreniyorum, ancak pratik yapamıyorum çünkü ortada sistem yok. Koç-Burroughs bir kolaylık gösterdi, bizim sistemin benzeri Aygaz da kurulu idi. Akşamları orada programlarınızı test edebilirsiniz dediler. Bu şekilde bazı akşamlar Mecidiyeköy Aygaz binasına gidip Otosan ın Malzeme Kontrol sistemini oluşturmaya başladım. Bir kaç sene sonra benzer kolaylığı biz de Tofaş Fabrikaya göstermiştik. Onlar da IBM mekanik sistemden B1700 serisine geçiyorlardı, bir süre gelip akşamları bizim sistemimizde program çalışması yapmışlardı.
İlk Malzeme Kontrol Sistemimiz bir malzeme ana kütüğü, ve bir de stok kütüğünden oluşmuştu. Daha sonra buna satıcı firma ana kütüğü, ürün ağacı ve satınalma siparişlerini ekleyerek ilk basit MRP sistemini oluşturmuştuk.
Bölüm 4 sistemin kuruluşu olacak, Bölüm 5 de ise kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz veri tabanı sisteminden bahsedeceğim.

Comments:
Merhaba,

Tecrübelerinizi paylaşmanız çok güzel olmuş. İlk olarak 486 ile bilgisayarla tanışan biri olarak o günlerde yaşadıklarınızı ilgiyle okuyorum.

Yazılarınızın devamını bekleriz..
 
Post a Comment



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?