Sunday, August 13, 2006

 

Saatlerin Dünyasında Küçük Gezintiler (I) Rolex Submariner


60 lı yıllarda henüz orta okul talebesi iken, ender de olsa anne ve babamla İstanbul Beyoğlu na gittiğimizde bir saatçi dükkanından gözlerimi ayıramazdım. Burası İstiklal caddesi üzerinde, Taksim yönünde sol tarafta, Galatasaray civarında yerleşik Cemali saat mağazası idi. İstanbul da Rolex satan tek mağaza burası idi. Vitrinde bir akvaryum benzeri su dolu cam kavanoz içinde açılıp kapanan istiridye benzeri bir mekanizma içerisinde Rolex Submariner saat dururdu. Her halde su geçirmezliğini vurgulamak için Submariner i vitrinde su içerisinde teşhir ederlerdi. Başka Rolex modeller de vardı, ama ben hep o gizemli su saatine bakardım. Fiyatı, aile bütçemiz için sorulamayacak kadar pahalı idi. Rolex takanlar erişilmez, başka bir dünyanın insanları idi.

Benim saat tutkum Cemali nin vitrini ile başladı, hala da devam ediyor. Bu kısa notlarda bazıları çok bilinen, bazıları da sadece meraklılarının ilgi duyduyu saat modellerini, meraklısının gözünden tanıtmaya çalışacağım. Konu mesleğim olmadığı için, teknik değerlendirmeler yerine kişisel anı ve düşüncelerim bu yazılarda yer alacak.
Cemali ile başladık, Cemali ile devam edelim. 70 li yılların 2. yarısında Cemali dükkanını The Marmara nın altına taşımıştı. (O senelerdeki Intercontinental oteli) . Ne zaman Taksim e gitsem muhakkak vitrinine göz atardım. 1976 senesinde aldığım ilk prim ile de de 12500 TL sına bir Rolex Datejust (altın-çelik) almıştım, bir altın Rolex president ise 34000 TL idi. Cemali ile pazarlık ederken bana avucunu göstermişti, avucunun ortasında şimdiki bir madeni YTL büyüklüğünde bir şişlik vardı, "bak bu senelerce Rolex kapaklarını açmak için avucuma bastırdığım kapak anahtarının izidir" demişti.
İlk Rolex saatimi ise daha önceleri, 1972 senesinde almıştım, bir çelik Submariner, 950 SF a.
Submariner, her halde dünyada en bilinen, ve de en çok taklit edilen saat modelidir. Rolex, Submariner modelini 1954 Basel saatçilik fuarında tanıttı. Bundan önce de, 30 Eylül 1953 tarihinde, profesör Auguste Piccard bathyscaphe denizaltısı ile derine dalış rekorunu (3,150mt) kırdığnda teknenin dışına monte edilmiş bir Rolex Submariner de kendi dalış rekorunu kırıyordu. 1954 den 2006 ya tam 52 sene geçmiş, Submariner in çizgileri hep aynı; bu da tasarımın artık bir kült haline geldiğinin en büyük göstergesi. 50 senede Submariner önemli, önemsiz bir çok değişiklik geçirdi. Bunlardan bazıları, 1965 de 1565 kalibre makinanın devreye girmesi ile model numarasının 5512 den 1680 e değişmesi, 1971 de Sea Dweller serisinin satışa sunulması, 70 li yılların sonunda çabuk tarih değiştirme özelliği (quick set feature), 1986 da safir cam kullanımı, 1989 da 3135 kalibrenin devreye girmesi ile model numarasının 16610 olarak yenilenmesi, 2004 de de yeşil çerçeveli 50. yıl modelin pazara sunulması.
Eski Submariner modelleri arasında çok arananlardan bazıları:
Red Submariner (1968-1974 senelerinde üretildi-Submariner yazısı kırmızıdır; temiz bir Red Sub 5,000$ a alıcı bulabiliyor)
Double Red Sea Dweller
Sea Dweller Comex (Rolex in Comex dalgıçları için özel üretimi, 2. el piyasasının en çok arananlarından birisi).
200 $ lık bir SEIKO Diver ın en az Submariner kadar derin dalışa mukavim olduğu, 7S26 makinasının da 3135 kadar dayanıklı olduğu bilindiğine göre bir Rolex Submariner e neden ~6500 SF verilir? Herhalde marka ve imaj içindir diyorum.
Bir sonraki gezintilerin durağı ingilizce deyimiyle "The Mother of All Chronos" Omega Speedmaster Professional.

Hoşçakalın

Unutmayın:
Arka kapağında yazı olan tek spor Rolex modeli Sea Dweller dir. Bunun dışında arka kapağında model-ref no veya başka yazı olan bir spor Rolex sahtedir.



This page is powered by Blogger. Isn't yours?